Pelvik enfeksiyonlar, sıklıkla alt genital
sistemdeki mikroorganizmaların aşağıdan yukarıya hazneden rahim ağzına ve
oradan da rahim, tüpler ve yumurtalıklara ve hatta karın zarına ve tüm karına
kadar ulaşmasıyla ortaya çıkar. Bu enfeksiyonlar akut (acil), subakut (yarı
acil) veya kronik (uzun süren) olabilir. Bu enfeksiyonlar kısırlık, dış
gebelik, karın içi yapışıklıklar, kronik bel-kasık ağrısı ve karın içi abselere
yol açabilir.
Üreme
çağındaki kadınların %10undan fazlasında pelvik enfeksiyon mevcuttur. Her yıl
genç, cinsel aktif kadınların %1i bu enfeksiyona yakalanmaktadır. En sık
patojenler Chlamidia Trachomatis ve N.gonoredirz. Her iki etken de cinsel
temasla geçer. Enfekte partnerden sonra Gonore 2 hafta içinde, Chlamidia
enfeksiyonu ise 2 ay içinde ortaya çıkar. ABD'de 1995 yılında bir çalışmada
cinsel aktif kadınların %6'sında bakteriyel cinsel yolla bulaşan hastalık,
%8'inde pelvik enfeksiyon hastalığı bulunmuştur. İlk cinsel teması 15 yaşından
önce olanlarda, ilk cinsel teması 18 yaşından sonra olanlara göre bakteriyel
cinsel hastalık oranı 4 kat, pelvik enfeksiyon oranı 2 kattan fazla
bulunmuştur.
Cinsel partner sayısı arttıkça enfeksiyon
riski artar. Yaş, ırk, ilk cinsel temas yaşı ve yaşam boyu partner sayısı
seksüel geçişli bulaşıcı hastalık riskini arttırmaktadır. Eğitim, yaş, rahim
içi araç kullanımı, vaginal duş, rahim filmi çekilmesi ve bakteriyel yolla
bulaşan hastalık öyküsü de pelvik enfeksiyon riskini arttırır. Tekrarlama riskini
azaltmak için partnerlere de Gonore ve Chlamidia tedavisi, yani bakteriyel
enfeksiyon tedavisi yapılır. Enfekte erkek partnerlerin çoğunda bulgu yoktur.
Partner tedavisi şarttır. Yaşın genç olması, alt genital enfeksiyonların karın
içine kadar ilerlemesinde bazı biyolojik yatkınlıklar oluşturur. Bu biyolojik
özellikler, koruyucu antikorların az olması, rahim ağzı salgılarının bakteri
geçirgenliğinin fazla olması ve genel mikrop direncinin az olmasıdır.
Aşağıdan
yukarıya enfeksiyon taşınmasını kolaylaştırır. Rahim ağzı savunma
mekanizmalarını bozar. Rahim içi araç uygulamadan önce hasta pelvik enfeksiyon
yönünden iyice değerlendirilmeli ve gerekirse tedavi edilmelidir. Rahim içi
araç tek eşli ve eşi de tek eşli olan kadınlarda tercih edilmeli ve RIA lı
kadınlar sık sık pelvik enfeksiyon yönünden taranmalıdır.
Doğum kontrol hapları Rahim ağzındaki geçiş zonunu genişleterek
alt genital sistem enfeksiyonlarını arttırırken, bulgu veren pelvik enfeksiyon
riskini azaltır. Tubal enfeksiyon şiddetini azaltır. Çünkü adet kanaması
azalmaktadır. Tüplerden her adette geri karına giden kan miktarı da
azalmaktadır.
Geniş bir şikayet ve bulgu spektrumu
vardır.
1-Alt karın ağrısı ve hassasiyet (özellikle
yürüme ve cinsel ilişkide)
2-Anormal vaginal akıntı
3-Ateş
4-Titreme
5-Düzensiz vaginal kanama
6-İdrar zorluğu
7-Bulantı-kusma
1-Üreme
sistemindeki infeksiyon ve inflamasyonun giderilmesi
2-Kalıcı
bozuklukların önlenmesi veya en aza indirilmesi örneğin tüplerde yapışıklık ve
kısırlık. Olası ajanlara yönelik ampirik antibiyotik rejimleri hızla başlanmalıdır.
Tek antibiyotik tedavisi yeterli olmaz, ikili verilir. Rahim içi araç olanlar
çıkarılmalıdır.
Pelvik
enfeksiyonla ilişkili tüplerin kapanması ve kısırlık oluşumunu engellemek
istiyorsak enfeksiyonu veya tubalara ulaşmadan tedavi etmek gerekir. Oral kontraseptifler sperm ve bakterilere karşı müköz bariyer oluşturarak potansiyel patojenlere karşı bir derece koruma sağlar.
Tubal
enfeksiyonlarin çoğu adet döneminde olduğundan doğum kontrol hapları kanama
miktar ve süresini azaltır, tubalarda adet kanının karın içine geri dönüşü
(tubal reflu) azalır.
Korunma için bariyer yöntemi kullanmak (kondom, diyafram gibi) Eğitim ve tarama çok önemlidir. Yüksek riskli grupta (çok eşli genç kadın-erkek) IUD, biopsi, HSG ve rahim içi uygulamalarda profilaksi yapılmalıdır.